31 Mayıs 2008 Cumartesi

AİLE HEKİMLİĞİNDE ULTRASONOGRAFİNİN KULLANIMI -RADYOLOJİ DIŞI HEKİMLİK PRATİĞİNDE USG

AİLE HEKİMLİĞİNDE ULTRASONOGRAFİNİN KULLANIMI

Aile hekimlerininin kliniklerinde geleneksel ekipman olarak steteskop ,oftalmoskop ,refleks çekici, kulak burun boğaz seti,ekg gibi aletler uzun zamandan beri kullanılagelmektedir. Modern teknolojik gelişmelerin geldiği boyutta aile hekimleri ve hastaların atalardan kalma bu aletler ile tatmin olmayacakları aşikardır. Öyle ise aile hekimleri kliniklerinde mevcut yararlı aletlere teknolojinin sunduğu nimetlerden hangisini eklemelidirler.?

Bu sorunun muhtemel cevabı son yıllarda tıbbi muayenenin invazif olmayan ve bazılarınca ‘geleceğin steteskopu ‘(1) olarak adlandırılan ultrasonografidir.Ultrasonografi daha önceden pahalı ve radyoloji uzmanlarının kullandığı hastanelerde ayrıcalıklı bir yeri olan alet durumundaydı.Bununla birlikte cihazın fiziki boyutlarının küçülmesi,ve fiyat olarak daha uygun bir hale gelmesi ile diğer uzmanlarda kendi hekimlik pratiklerinde cihazı kullanmaya başlamışlardır.Kadın doğum uzmanlarının çoğu ,tüm cerrahi branşlar ve diğer dahili uzmanlık alanları da ultrasonografiyi kendi kliniklerinin demirbaşları arasına yerleştirmişlerdir.


Çok güçlü ve oldukça yararlı olan bu teknolojiyi kullananlar kervanına Aile hekimleri de katılsınlarmı tartışmasından önce bu teknolojiyi yakından irdelemek gerekir.Ultrasonografi yöntemi tetkiki yapanın deneyimine oldukça bağımlı ,subjektif yanılgılara çok çok açık olması gibi sınırlamalarına karşılık ,ultrasonografi tanıda en çok kullanılan görüntüleme yöntemi haline gelmiştir.Bunun başlıca nedenleri ucuz ve her yerde kullanılabilen bir teknoloji olması yan etkilerinin neredeyse önemsiz olması ,her yaşta ve istenilen sıklıkta ,anında görüntü oluşturan real time potansiyeli ile çeşitli girişimlerin izlenerek yapılmasına uygun olmasıdır.





Her klinisyen ultrasonografi ile kesin teşhisin konulması için sıklıkla uzmanlık becerisinin gerektiğinin bilincinde olduğu gibi ultrasonografinin teşhis için güçlü yönünün bilincindedir. Öte yandan temel tecrübeleri ve normal ultrasonografik bulguları tanımlamak zor olmaktan uzaktır.

Ultrasonografiyi kullanmak kalbi dinlemek için steteskop kullanmaya oldukça benzer bir yönü vardır.Normal bir sonografik incelemeyi tanımlamak göreceli olarak normal kardiak sesleri tanımlamak kadar basittir.Üfürüm saptanan hastalarda lezyonun kesin tanımını ve doğasını belirlemek zordur ve en doğru tanı için bu konuda uzmanlık becerisine sahip bir kardiyoloji uzmanının konsültasyonuna ihtiyaç vardır.Bu yüzden aile hekimliğinde ultrasonografinin kullanımı kesin teşhisi koyma amacından çok anormalliteyi belirleme amacını taşır.Elbetteki doğru olan tanıyı koymaktır fakat bunun nihai sorumluluğu ultrason uzmanınındır.

Aile hekimliğiuygulamasında ultrasonografi kullanımı Aile hekiminin ultrasonografi uzmanının yerini alacağı anlamı çıkarılmasın.Aile hekimliğinde ultrasonografi kullanımının en gerçekçi amaçları:



1-İlişkili belirli organların normalliğini doğrulamak

2-Belirgin lezyonları yorumlayabilme yeteneğini kazanma (safra taşları gibi)

3-Yorumlayamadığı şüpheli lezyonları ileri araştırmalar için uzmana sevk etmek .

4- Herhangi önemli bir lezyonu gözden kaçırmamak. Bilmemek her zaman ; kendine güvenme hissinin düşüreceği yanlışlıktan daha iyidir. Biri teşhisten emin değilse yardım için sevk etmelidir.





Her ne kadar decrey ve arkadaşlarının birinci basamakta ultrason kullanımının değerlendirilmesi isimli prospektif çalışmalarında birinci basamakta ultrasonografinin etkinliği tam olarak kanıtlanmış dayanakları olmayan bir unsur olarak ifade etmişlersede

Yukarda sıralanmış makul amaçlarla Aile hekimliğinde ultrason kullanımı hastalar ve doktorların büyük fayda göreceği aşikardır. Ultrasonografi ile iç organları görme yetisine sahip olmak; doktorun teşhisi koyma yeteneğine fazladan güç katacaktır Örneğin .Safra taşlarına bağlı oluşan dispepsilerde olduğu gibi hastalığın doğasının fonksiyonelmi yoksa organikmi olduğunu açıklamada olduğu gibi doktor için önemli bir stres kaynağı olan klinik belirsizlik çözülebilir.
Kötü lezyonların erkenden tesbit edilmesinin yaşamı kurtaran aynı zamanda doktor için mesleki bir tatmin kaynağı olacağı ortadadır.Aile hekimliğinde ultrasonografinin kullanım gerekliliği üzerine çok şeyler söylendi amam asıl önemli olan sorun ise Bu teknolojinin aile hekimlerine nasıl kazandırılacağıdır.Uygun eğitim ve düzenli pratik ile bu yeni tekniğin öğrenilmesi en doğru olandır.Kişinin kendi kliniğinde bağımsız olarak yapmaya başlayana kadar başlangıçta standart ve güçlü bir prosedürle becerinin kazandırılması gereklidir.

Aile hekimlerine böyle bir eğitim –becerinin kazandırılması için Malezya örneğinde olduğu gibi Üniversitelerin Aile hekimleri ABD ve radyoloji bölümleri ile dünya sağlık örgütü gibi kuruluşlarının işbirliği ile talep eden hekimlere yönelik kurslar düzenlenebilir.